Retina Kalınlaşması Nasıl Tedavi Edilir? Siyasal Bir Perspektiften Beden, Güç ve Görme Üzerine Gözün Derinliklerinde: Güç, Görme ve İktidarın Anatomisi Bir siyaset bilimci için “görme” eylemi yalnızca biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda bir iktidar pratiğidir. Retina kalınlaşması, tıpta bir görme bozukluğu olarak tanımlanır; fakat sosyo-politik açıdan bakıldığında bu durum, toplumsal sistemlerin, kurumların ve ideolojik yapılara yüklenen anlamların kalınlaşmasıyla benzeştirilebilir. Toplumun “görme yetisi” —yani gerçeği algılama kapasitesi— zaman zaman tıpkı bir retina gibi bulanıklaşır, şişer, kendi ağırlığı altında eğrilir. Peki, retina kalınlaşması yalnızca bir hastalık mıdır, yoksa güç ilişkilerinin bir metaforu mu? Retina: Bireysel Görme mi, Kurumsal Körlük mü? Retina,…
4 YorumLezzetli Kurutma Rehberi Yazılar
Kalsifikasyon İzlendi Ne Demek? Vücudun Taş Kesilme Hikâyesi (Ama Mizahla!) Hani bazen doktor raporuna bir cümle düşer ve insanın aklında senaryolar uçuşur: “Kalsifikasyon izlendi.” O an, beynimizde bir dizi başlar: dram, aksiyon, hatta biraz bilim kurgu! Ama merak etmeyin, bu yazıda o cümleyi hem çözeceğiz hem de biraz güleceğiz. Çünkü tıp da bazen fazla ciddi olabiliyor — biz biraz hafifletelim dedik. — Bir Gün Rapor Geldi: Kalsifikasyon İzlendi! Ahmet, otuzlu yaşlarında, her şeyi çözüm odaklı gören bir beyefendiydi. Tahlil sonuçlarını eline alınca yüzü asıldı: “Ne demek yani, kalsifikasyon izlendi? Taş mı oldum ben?” Yanındaki eşi Derya ise daha empatikti. “Elbette…
8 YorumToplumu Gözlemlemek: Görmenin Sosyolojisi Üzerine Bir Yolculuk Bir sosyolog olarak her zaman insanın dünyayı nasıl gördüğü sorusu ilgimi çekmiştir. Ancak bu kez biyolojik anlamda değil, kültürel ve toplumsal bir düzlemde bakmak istiyorum: Göz nasıl çalışır? Sadece ışığı algılayan bir organ mıdır, yoksa toplumun inşa ettiği anlamların, değerlerin ve rollerin süzgecinden geçen bir sosyal araç mı? Bu yazı, bireyin gözünden görünen dünyayı, o gözün ait olduğu toplumun nasıl şekillendirdiğini anlamaya yönelik bir deneme. Görmek: Bireysel Bir Eylem mi, Toplumsal Bir Pratik mi? İlk bakışta görmek, bireysel bir eylem gibi görünür. Fakat sosyolojik açıdan “görme” her zaman bir öğretilmiş pratiktir. Toplum bize…
8 YorumGöz Kanalı Tıkanıklığı Masajı Nasıl Yapılır? Ekonomik Denge ve Akış Üzerine Bir Analiz Bir ekonomist için hayat, kıt kaynakların yönetimiyle ilgilidir. Her seçim bir bedel, her karar bir fırsat maliyetidir. İnsan bedeni de benzer bir sistemdir; enerji, dikkat ve zaman sınırlı kaynaklardır. Tıpkı ekonomik bir sistemdeki arz-talep dengesizlikleri gibi, vücudumuzda da bazı kanallar zamanla tıkanır. Göz kanalı tıkanıklığı, bu biyolojik ekonominin akış problemidir. Masaj yöntemi ise bu akışı yeniden sağlamak için yapılan bir “piyasa müdahalesi”dir. Ekonomik perspektiften bakıldığında, göz kanalı masajı yalnızca bir sağlık pratiği değil, aynı zamanda bir kaynak yönetimi stratejisidir: sistemin kendi iç dengesini yeniden kurma çabası. Akışın…
6 YorumGrafoloji Bilimsel Mi? Geçmişten Günümüze Bir Değerlendirme Bir tarihçi olarak, her dönemin ve her düşünsel akımın, insanlık tarihinin farklı bir yönünü nasıl yansıttığını incelerken, grafolojinin bu bağlamdaki yerini de merak ediyorum. 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında, insanların iç dünyalarını, karakterlerini ve psikolojilerini çözme çabası, farklı yöntemlerle şekillendi. Grafoloji, bu yöntemlerin en ilginçlerinden biri olarak, yazıların, bireylerin kişilik özelliklerini ve duygusal durumlarını yansıttığını savunmuştu. Fakat, bugün bu bilimsel geçerliliği sorgulanan bir alan haline geldi. Peki, grafoloji gerçekten bir bilim midir? Tarihsel bağlamda nasıl evrilmiştir ve bu evrim, günümüzle nasıl bir ilişki kurmaktadır? Grafolojinin Tarihsel Kökenleri Grafoloji, kelime anlamı itibariyle…
Yorum Bırak“Hasb Etmek” Ne Demek? Dilin Kalbinden Toplumsal Bir Yansıma Bazı kelimeler vardır, sadece anlamıyla değil, taşıdığı ruhla da konuşur. “Hasb etmek” işte öyle bir kelime. Duyduğumuzda kulağımıza eski zamanlardan bir yankı gelir, ama içinde bugünü de barındıran derin bir anlam taşır. Bu yazıda sadece “hasb etmek”in TDK’deki tanımını değil; aynı zamanda bu kelimenin sosyal adalet, empati, toplumsal cinsiyet ve insan olma hâliyle kurduğu bağı konuşacağız. Çünkü kelimeler, yalnızca dilin değil, vicdanın da aynasıdır. “Hasb Etmek” Ne Demek? Klasik Anlamıyla Başlayalım “Hasb etmek” Arapça kökenli bir ifadedir. “Hasb” kelimesi “Allah rızası için, karşılık beklemeden” anlamına gelir. Bu nedenle “hasb etmek” deyimi,…
Yorum BırakBir Kadının Kendini Tatmin Etmesi Abdest Bozar Mı? Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, bireyler seçimler yaparken her zaman sonuçlarını göz önünde bulundurur. Bir ekonomist olarak, bu tür seçimlerin sadece bireysel sonuçlarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda toplumsal refahı da nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışırım. Toplumların dini, kültürel ve ahlaki inançlarının, ekonomik davranışları ve bireysel kararları nasıl etkilediğini incelemek, daha geniş bir ekonomik anlayışa yol açar. Bugün, oldukça hassas ve tartışmalı bir konuya odaklanacağız: Bir kadının kendini tatmin etmesinin abdesti bozup bozmadığı sorusu. Bu soruyu ekonomik bir perspektiften ele alarak, toplumsal normlar, bireysel kararlar ve piyasa dinamikleri çerçevesinde değerlendireceğiz.…
Yorum BırakKülçe Gümüş Nerede Bozdurulur? Tarihten Günümüze Gümüşün Değer Yolculuğu Tarih boyunca gümüş, hem bir değer ölçüsü hem de güvenin simgesi olarak insanlık tarihinde özel bir yere sahip olmuştur. Külçe gümüş, bu uzun serüvenin modern bir yansımasıdır; saf, ölçülebilir ve evrensel bir yatırım biçimidir. Ancak bu değerli metalin yalnızca biriktirilmesi değil, gerektiğinde nakde çevrilmesi de bir o kadar önemlidir. Günümüzde “Külçe gümüş nerede bozdurulur?” sorusu, hem ekonomik hem de tarihsel bir bağlamda yanıtlanmayı hak eden bir sorudur. — Gümüşün Tarihsel Arka Planı: Güvenden Değere Gümüş, Antik Mezopotamya’dan Orta Çağ Avrupa’sına kadar pek çok uygarlığın ekonomik sisteminde merkezi bir rol oynamıştır. Eski…
Yorum BırakÖğrenmenin Gökyüzüne Uzanan Eli: Gözlem Evlerinin Eğitsel Gücü Bir eğitimci için öğrenme, yalnızca bilgi aktarmak değil; öğrencinin dünyayı yeniden keşfetmesine aracılık etmektir. Her yeni bilgi, bireyin evrene dair bakışını dönüştürür. Bu nedenle öğrenme, pasif bir süreç değil; merakla başlayan, sorgulamayla büyüyen ve deneyimle kök salan bir yolculuktur. İşte gözlem evleri, bu yolculuğun gökyüzüne uzanan basamaklarıdır. Bir öğrenci ilk kez teleskopun merceğinden Ay’ın kraterlerini gördüğünde, bilgi artık soyut değildir; somut, canlı ve dokunulabilir bir gerçeğe dönüşmüştür. Çünkü gözlem evleri, öğrenmenin dönüştürücü gücünü görünür kılar. Gözlem Evi Nedir ve Ne İşe Yarar? Gözlem evi (ya da observatuvar), gök cisimlerinin ve doğa olaylarının…
Yorum BırakGizlilik Ayarları Nasıl Kapatılır? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir psikolog olarak, insanların çevrimiçi dünyadaki davranışlarını gözlemlerken merak ettiğim en önemli sorulardan biri, dijital gizliliğin, bireylerin içsel dünyasında ne tür psikolojik etkiler yaratabileceğidir. Her gün paylaşılan fotoğraflar, kişisel bilgiler ve sosyal medyada geçen zaman, bir bireyin özsaygısını, duygusal güvenliğini ve sosyal ilişkilerini nasıl etkiler? İnsanların gizlilik ayarlarını kapatma kararları da, psikolojik bir mekanizmanın yansıması olabilir. Belki de bu kararlar, bilinçli ya da bilinçsiz olarak, daha fazla etkileşim, onay arayışı ve dış dünyaya açılma isteğiyle şekilleniyor. Gelin, bu merakı bir adım daha ileri götürüp gizlilik ayarlarının kapatılmasının ardındaki psikolojik dinamiklere göz atalım.…
8 Yorum